Uykusu Gelen Kumanda Masalı

Bir varmış, bi yokmuş. Bir zamanlar, evin köşesinde duran eski bir televizyon kumandası varmış. Bu kumanda, yıllardır televizyonun en yakın arkadaşıymış. Ancak, gün geçtikçe kumanda yorgun düşmüş ve düğmeleri eski parlaklığını yitirmiş. Üzerindeki rakamlar biraz silinmiş, pili zayıflamış ve her düğmeye basıldığında ince bir “çıt” sesi çıkarır olmuş. Adı da bu yüzden “Çıt Kumanda” olarak

Mevsimin Birinci Karı Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Aren adında sevimli bir çocuk yaşarmış. Aren sabahları artık pencereye düşen yağmur damlaları yerine sisli ve soğuk havayı görmeye başlamış. Bir gece, Aren yatağına yattığında gökyüzünde küçük beyaz tanelerin dans ettiğini fark etmiş. Kar yağıyormuş! Heyecandan yerinde duramayan Aren, annesi ve babasına seslenmiş: “Anne! Baba!

Timsahlar Neden Lisanını Dışarı Çıkartamaz Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Defne adında meraklı ve zeki bir kız çocuğu yaşarmış. Defne, doğayı ve hayvanları çok severmiş. Bir gün, okul arkadaşlarıyla birlikte şehirlerindeki hayvanat bahçesine gitmeye karar vermişler. Güneşli bir sabah, Defne ve arkadaşları neşe içinde hayvanat bahçesine varmışlar. Rengârenk kuşlar, uzun boyunlu zürafalar, hantal filler… Her

Kıtaların Sırrı Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, dağların eteğinde, çiçeklerle bezenmiş bir köyde Rüya adında tatlı bir kız yaşarmış. Rüya’nın en sevdiği şey, dedesinin ona hediye ettiği büyük dünya haritasını incelemekmiş. Harita rengârenkmiş ve üzerinde kıtaların isimleri yazılıymış: Asya, Avrupa, Amerika, Afrika, Avustralya ve Antarktika. Rüya, bir gün haritayı dikkatle incelerken bir şey fark etmiş. Kıtaların

Karlar Ülkesi’nin Sırları Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, dağların arkasında, sonsuz beyazlıkla kaplı bir ülke varmış. Bu ülkeye Karlar Ülkesi denirmiş. Burada her şey karla kaplı olduğu gibi, kış mevsimi hiç bitmezmiş. Ancak bu ülkenin asıl özelliği, karlarının içinde saklı olan sırlarmış. Karlar Ülkesi’nde, kar tanelerine dokunan herkes birer melodik tını duyarmış. Fakat kimse bu tınıların anlamını

Papatyalar Ülkesi Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, uzak diyarlarda, rengârenk çiçeklerin ve kuş cıvıltılarının hiç eksik olmadığı bir yer varmış. Bu yerin adı Papatyalar Ülkesi’ymiş. Papatyalar Ülkesi, gökyüzüne uzanan papatyaların beyaz yapraklarıyla süslenmiş tarlalar ve minik derelerle doluymuş. Burada yaşayanlar, her sabah güneşe selam verir, her gece ise yıldızların altında huzurla uyurlarmış. Bu ülkenin en sevilen

Tatlı Hayalet Casper Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, büyük ve görkemli bir köşkün içinde yaşayan tatlı mı tatlı bir hayalet varmış. Bu hayaletin adı Casper’mış. Casper, diğer hayaletlerin aksine insanları korkutmayı sevmezmiş. Onun en büyük isteği, insanlarla arkadaşlık kurmak ve onlara yardım etmekmiş. Ama ne yazık ki, bu isteği pek de kolay değilmiş. Çünkü köşke gelen herkes

Oyuncaklar Ülkesi’nin Sırrı Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, yemyeşil dağların arasında küçük ama huzurlu bir köyde yaşayan iki kardeş varmış: Efe ve Selin. Efe, meraklı ve macera dolu hayalleriyle tanınırmış, Selin ise sabırlı ve yaratıcı bir çocukmuş. Her ikisi de oyuncaklarını çok sever, onlarla saatlerce oynarmış. Ama bilmedikleri bir şey varmış: Odalarındaki oyuncaklar geceleri canlanır ve sihirli

Masal Müellifinin Bir Günü

Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarların birinde, küçük bir köyde Canan adında hayal gücü çok geniş bir kadın yaşarmış. Canan, yıllardır çocuklar için masallar yazarmış ve yazdığı her masal, köydeki ve çevredeki çocuklar tarafından çok sevilirmiş. Onun masallarında ejderhalar dans eder, yıldızlar konuşur, ağaçlar sırlarını fısıldarmış. Bir sabah, güneş daha doğmadan Canan uyanmış. Evi, kitaplarla

Deredeki Balıkların Gizemli Macerası Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, dağların arasından kıvrılarak akan berrak bir dere varmış. Bu dere öylesine berrakmış ki, suyun içindeki her taş, yosun ve minik canlı pırıl pırıl görünürmüş. Derede yaşayan balıklar ise birbirinden farklı renklerde ve şekillerdeymiş. Bu balıklar, suyun içinde dans eder gibi yüzermiş ve çocuklar derede oynarken onları izlemekten büyük keyif