Tatlı Dostlar Lokantası Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Yemyeşil ağaçların ve renk renk çiçeklerin süslediği şirin bir köyde, “Tatlı Dostlar Lokantası” adında küçük bir lokanta varmış. Bu lokantayı, herkesin çok sevdiği sevimli aşçı Meliha Teyze işletirmiş. Meliha Teyze, köydeki çocukların en sevdikleri yiyecekleri pişirir, onları mutlu etmek için her gün yeni lezzetler denermiş. Bir gün köyde büyük bir tartışma

Su Perisi Masalı

Bir varmış bir yokmuş, denizlerin derinliklerinde, insan gözünün asla göremeyeceği bir yerde yaşayan bir su perisi varmış. Bu su perisinin adı Maviymiş, ve kendisi suyun en güzel renklerine sahip olan perilerden biriymiş. İnci gibi parıldayan saçları ve deniz kabuğu kadar yumuşak kanatlarıyla, denizin derinliklerinde özgürce dolaşırmış. Mavi’nin görevi, denizleri ve içindeki tüm canlıları korumakmış. O,

Yerlere Çöp Atmamalıyız Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Küçük, temiz bir kasabada yaşayan Elif adında tatlı mı tatlı bir kız varmış. Elif’in en sevdiği şey, evlerinin yakınındaki parkta oyun oynamak ve arkadaşlarıyla koşup eğlenmekmiş. Bu parkta rengarenk çiçekler, yemyeşil ağaçlar ve kuşların cıvıldadığı huzur dolu bir gölet varmış. Bir gün Elif, annesiyle birlikte parka gitmiş. Elif, salıncakta sallanırken etrafa

Fotoğraf Çekmeyi Seven Kız Masalı

Bir varmış bir yokmuş, fotoğraf çekmeyi çok seven tatlı bir kız varmış. Bu kızın adı Ayla’ymış. Ayla, her sabah kalkar kalkmaz eline fotoğraf makinesini alır, etrafındaki her şeyi fotoğraflamaya başlarmış. Gökyüzündeki bulutları, bahçedeki çiçekleri, sokakta oynayan çocukları çekmeyi çok severmiş. Bir gün, Ayla’nın annesi ona büyük bir sürpriz yapmış. “Ayla, bugün seni parka götüreceğim. Orada

Minik Ayı Tobi Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar uzak ormanların derinliklerinde, küçük ve sevimli bir ayı yaşarmış. Adı Tobi’ymiş. Tobi, ne zaman güneş ormanın üstüne doğsa, koşar adımlarla dışarı çıkıp ormanın kokusunu içine çekermiş. Ancak bu sabah Tobi’nin canı hiç dışarı çıkmak istememiş. Karnı guruldamış, gözlerini kapayıp sadece tek bir şey düşünmüş: Ballı ekmek! Tobi’nin aklına bir

Berk’in Hayalindeki Konut Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Küçük bir kasabada, Berk adında hayalleri büyük bir çocuk yaşarmış. Berk, küçüklüğünden beri oyuncak evler, köprüler yapmayı çok severmiş. Ne zaman bir bina görse, onu hayalinde kendi elleriyle yeniden yaparmış. En sevdiği şey ise hayal kurmakmış. “Bir gün kendi evimi yapacağım!” diye düşünür dururmuş. Berk’in bu hayali hiç değişmemiş. Herkes onun

Nasrettin Hoca Kalemlerin Peşinde Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, Nasrettin Hoca’nın bilgece öğütler verdiği küçük, şirin bir köy varmış. Bu köyde herkes Hoca’yı çok severmiş, çünkü Hoca, ne zaman bir problem olsa, insanlara gülerek, düşündürerek ve her defasında çözüm bulurmuş. Bir gün, bu köyde Ali adında bir çocuk, okula gitmek için hazırlık yaparken fark etmiş ki kalemleri kaybolmuş.

Kaya Ailesinin Taşınma Heyecanı Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan sevimli bir aile varmış. Bu ailenin adı Kaya ailesiymiş. Kaya ailesi, anne Asuman, baba Metin, küçük kızları Zeynep ve sevimli köpekleri Köpük’ten oluşuyormuş. Kaya ailesi her zaman birbirine çok bağlı, neşeli ve uyumlu bir aileymiş. Fakat bir gün, Metin Bey’in işi nedeniyle başka bir şehre

Karınca Ailesinin Sıcak Kış Hazırlığı Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Ormanın derinliklerinde, yeşilin en güzel tonlarına sahip ağaçların arasında, toprağın altında gizli bir karınca yuvası varmış. Bu yuva, kışın soğuk günlerinden korunmak için karınca ailesi tarafından özenle inşa edilmiş, tünelleri ve odalarıyla kocaman bir dünya gibiymiş. Yuva, yazın sıcağında serin, kışın soğuğunda ise sıcacık olurmuş. Yuvalarının içi, yiyecek depoları, odun odaları

Mete Bilgisayarını Tamir Ediyor Masalı

Bir varmış bir yokmuş, teknolojiye meraklı küçük bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı Mete’ymiş. Mete, bilgisayarlara ve elektronik aletlere karşı büyük bir ilgi beslermiş. Boş zamanlarında internette gezmeyi, oyun oynamayı ve bilgisayarlarla ilgili videolar izlemeyi çok severmiş. Bilgisayarın dünyası ona büyüleyici geliyormuş, çünkü orada sınır yokmuş; istediği her şeyi öğrenebiliyor, keşfedebiliyor ve hayal gücünü sınırsızca