Can ve Gizemli Maceraları Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar uzak diyarlarda, yemyeşil ormanlarla çevrili küçük bir köy varmış. Bu köyde Can adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Can, her gün ormanda kozalak toplar, kuşları izler ve arkadaşlarıyla birlikte oyunlar oynarmış. Fakat Can’ın en sevdiği şey, yeni şeyler keşfetmekmiş. Bir gün, Can okuldan eve dönerken kapısının önünde parıldayan bir şey

Yerli Malı Haftası Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, rengârenk çiçeklerle çevrili, küçük ama çok neşeli bir okul varmış. Bu okulun en eğlenceli sınıfı ise 3/C sınıfıymış. Çocuklar her hafta yeni bir şeyler öğrenir, eğlenir ve birlikte güzel vakit geçirirlermiş. Bir gün, öğretmenleri Zeynep Hanım, sınıfa gülümseyerek girmiş ve “Çocuklar, bu hafta çok özel bir etkinlik yapacağız. Yerli

Efe ve Selin’in Kalbindeki Peri Masalı

Bir zamanlar, çiçeklerle süslenmiş, kuş sesleriyle dolu, huzur veren bir köy varmış. Bu köyde herkes mutluymuş, çünkü burada yaşayanlar birbirine hep yardım edermiş. Köyün ortasında, yaşlı ve güler yüzlü bir kadın olan Esin nine yaşarmış. Esin nine, akşamları çocukları etrafına toplar ve masallar anlatırmış. Çocuklar onun masallarını çok severmiş, çünkü hepsi büyülü ve ders vericiymiş.

Kurbağaların Gizemli Dünyası Masalı

Bir varmış bir yokmuş bir zamanlar, yemyeşil bir köyün hemen yanında, derin ve masmavi bir göl varmış. Bu göl, çevresindeki tüm çocukların oyun oynadığı, eğlendiği bir yer olmuş. Köyde Arda ve Tuğba adında iki çok yakın arkadaş yaşarmış. İkisi de doğayı çok sever, göl kenarında saatlerce vakit geçirirmiş. Bir gün, Arda ve Tuğba göl kenarında

Cemre ve Sınıfta Yılbaşı Çekilişi Masalı

Kış mevsiminin soğuk günlerinden birinde, Cemre’nin okulu karla kaplanmış. Her sabah evden kalın atkısını dolanıp, eldivenlerini takarak çıkan Cemre, sınıfa ulaştığında burnu kıpkırmızı oluyormuş. O gün, öğretmenleri Nihal Hanım sınıfta heyecanlı bir duyuru yapmış. “Çocuklar,” demiş Nihal Hanım, “yılbaşına çok az kaldı. Bu yıl sınıfça bir çekiliş yapmaya karar verdik. Herkes bir arkadaşına küçük bir

Almina’nın Vişneli Brownie Tanımı Masalı

Bir zamanlar büyük bir şehrin kalabalık apartmanlarından birinde Almina adında meraklı bir kız yaşarmış. Almina’nın en sevdiği şey, annesiyle mutfakta yeni tarifler denemekmiş. Kekler, kurabiyeler, hatta bazen kendi tariflerini bile uydururmuş. Mutfağın içinde dolaşan mis kokular, Almina’nın en güzel anılarını süslermiş. Bir gün, öğretmenleri sınıfa bir haber vermiş: “Çocuklar, önümüzdeki hafta Yerli Malı Haftası’nı kutlayacağız.

Mavi Boncuk ve Sihirli Seyahat Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Uzak mı uzak, yemyeşil bir köyde Lara adında küçük bir kız yaşarmış. Lara, masalları çok sever, annesinin ona anlattığı hikayelerden büyülenirmiş. Annesinin anlattığı masallarda sihirli lambalar, konuşan hayvanlar, gizemli hazineler olurmuş. Lara’nın en büyük isteği ise omasallardaki büyülü şeylerin gerçek olmasıymış. Bir sabah Lara, dere şırıl şırıl akarken, kuşlar cıvıl cıvıl

Sihirli Kar Küresi Masalı

Bir zamanlar, karlarla kaplı küçük bir köyde Efe adında meraklı bir çocuk yaşamış. Efe, büyükannesinin eski eşyalarla dolu çatı katında zaman geçirmeyi çok severmiş. Bir gün yine tozlu sandıkların arasında bir şey ararken, eski bir kar küresi bulmuş. Küre, avuç içine sığacak kadar küçükmüş ama içinde bembeyaz bir köy ve pırıl pırıl parlayan yıldızlar varmış.

Eylül’ün Sihirbazlık Macerası Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, dağların eteğinde küçük, şirin bir köyde Eylül adında bir kız yaşarmış. Eylül, diğer çocuklardan biraz farklıymış; sürekli hayal kurar, taşlardan kuleler yapar, rüzgârla konuşurmuş. Ama onu en çok heyecanlandıran şey, köydeki yaşlı sihirbaz Haldun Usta’nın anlattığı sihirli hikayelermiş. Haldun Usta her ay köy meydanında bir gösteri yapar, insanların ağzını

Dondurmanın Soğuk Dersi Masalı

Bir varmış, bi yokmuş. Bir zamanlar güzel bir köyde, Polat adında dondurmayı çok seven bir çocuk yaşarmış. Polat’ın en sevdiği şey, yaz kış demeden dondurma yemekmiş. Hele yaz aylarında, sokakta koşup oynadıktan sonra serinletici bir dondurma yemenin keyfi başka olurmuş. Ancak Polat’ın dondurma sevgisi, kış aylarında da dinmek bilmezmiş. Bir gün Polat, karlı bir sabaha