Alp’in Birinci Uçak Seyahati Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar küçük bir kasabada yaşayan Alp adında meraklı ve heyecan dolu bir çocuk varmış. Alp’in en büyük hayali, gökyüzünde süzülen kocaman uçaklara binmekmiş. Kasabanın küçük meydanında, her akşam üstü babasıyla oturup gökyüzüne bakar, o büyük uçakları izlerken içi kıpır kıpır olurmuş. Bir gün Alp’in babası eve büyük bir haberle gelmiş.

Düzgünlük Perisi ve Kötülük Perisi Masalı

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, gökkuşağının renkleri kadar güzel bir ormanın derinliklerinde, her sabah gülümseyerek uyanan bir İyilik Perisi yaşarmış. Bu peri, ormanda neşeyle uçar, ağaçlara, çiçeklere ve hayvanlara mutluluk dağıtırmış. Herkes onu çok severmiş çünkü geçtiği yerlerde çiçekler açar, kuşlar şarkılar söyler, nehirler coşarak akarmış. Ama ormanın en karanlık

Lina ve Dila’nın Ay Çiçeği Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar Lina adında tatlı mı tatlı, meraklı bir kız varmış. Lina’nın bir de küçük, sevimli bir kız kardeşi varmış. Kardeşinin adı Dila’ymış ve ikisi her zaman beraber oynar, keşifler yaparlarmış. Bir yaz günü, Lina ve Dila, aileleriyle birlikte tatilden dönerken arabanın arka koltuğunda oturuyorlarmış. Dila, uyuklarken Lina camdan dışarı bakıyormuş.

Berk ve Ali’nin Arkadaşlığı Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, kocaman bir şehirde, lüks ve büyük bir evde yaşayan Berk adında bir çocuk varmış. Berk’in odası oyuncaklarla doluymuş, istediği her şeyi ailesi hemen alırmış. Ama Berk her zaman mutlu değilmiş, çünkü hep aynı oyunları oynamaktan sıkılıyormuş. Bir gün, Berk ailesiyle arabaya binmiş ve şehrin sokaklarından geçerken bir çocuk dikkatini

Sıla’nın Masal Yazma Serüveni Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar uzak diyarlarda, yemyeşil ağaçlarla çevrili bir köyde, Sıla adında çok büyük hayalleri olan, tatlı bir kız yaşarmış. Sıla’nın en büyük hayali, bir gün kendi masal kitabını yazmakmış. Sıla’nın kalemi, defteri ve bitmeyen hayal gücü varmış. Sıla her gün okuldan eve gelir gelmez odasına kapanır, rengârenk kalemlerini eline alır ve

Elif ve Aslı’nın Dostluğu Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, küçük bir kasabada, Elif ve Aslı adında iki yakın arkadaş yaşarmış. Elif ve Aslı, çocukluklarından beri birbirlerinden hiç ayrılmamışlar. Beraber oyun oynar, güler, hayaller kurarlarmış. Herkes onların arkadaşlığına hayranmış. “Onlar bir elmanın iki yarısı,” dermiş mahalledeki herkes. Fakat bu yıl, her şey biraz değişmeye başlamış. Çünkü okul zamanı gelmiş!

İngilizce Öğrenme Serüveni Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar küçük, şirin bir kasabada, Mert adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Mert’in en sevdiği şey, yeni şeyler öğrenmekmiş. Renkleri, şekilleri, hayvanları hemen öğrenir, herkese anlatırmış. Ama bir gün okulda İngilizce dersleri başlayınca Mert biraz zorlanmaya başlamış. Bu yeni dil ona çok karışık gelmiş. “Cat”, “dog”, “apple” gibi kelimeler tahtada yazarken,

Bana Bir Masal Anlat Baba Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlarda küçük ve yemyeşil bir köyde, Rüya adında sevimli bir kız yaşarmış. Rüya’nın en büyük hayali, her akşam babasının ona anlattığı masalları dinlemekmiş. Masallar, onu bambaşka dünyalara götürür, hayal gücünü daha da güçlendirirmiş. Rüya, bir akşam, babasının yanına koşmuş ve heyecanla “Bana bir masal anlat baba!” demiş. Babası da ona

Fırıncı Amca’nın Bir Günü Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, küçük bir kasabanın tam ortasında Fırıncı Amca’nın mis gibi ekmek kokuları yayan sıcacık bir fırını varmış. Fırıncı Amca, büyük bir kalbe sahip, tatlı dilli bir adammış. Her sabah erkenden kalkar, fırınını açar ve kasabadaki herkese taze ekmekler yapmak için canla başla çalışırmış. Fırıncı Amca’nın sabahları oldukça erken başlarmış.

Cem’in Müzik Seyahati Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar uzaklarda, küçük ve sakin bir kasabada Cem adında tatlı bir çocuk yaşarmış. Cem’in kalbi hep müzikle atarmış. Gün boyu evde, okulda, hatta oyun oynarken bile şarkılar söyler, kendi kendine mırıldanırmış. Cem’in müzik yolculuğuda bu şekilde başlamış. Ama Cem’in çok gizli bir sırrı varmış; şarkı söylemeyi ne kadar çok sevse