Cıvıl ve Paylaşmanın Değeri Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın derinliklerinde, büyük bir meşe ağacının dalında yaşayan Cıvıl adında bir serçe varmış. Cıvıl, dalların arasında uçmayı, şarkı söylemeyi çok severmiş. En sevdiği şeylerden biri de sürekli yiyecek toplayıp biriktirmekmiş. O kadar çok yiyeceği varmış ki tüm meşe ağacının dalları tohumlarla, meyvelerle doluymuş.

Günlerden bir gün Cıvıl, topladığı yiyecekleri düzenlemeye karar vermiş. Hepsini cinslerine göre ayırmış. Yemişler bir dala, tohumlar bir dala, meyveler bir dala… O sırada uzak yoldan gelen bir leylek, meşe ağacının en üst dalına konmuş. Karnı o kadar açmış ki, ağaçtan aldığı kokulara daha fazla dayanamamış ve Cıvıl’a seslenmiş. “Merhaba, benimle yiyeceğini paylaşabilir misin? Çok uzak yoldan geldim, karnım çok aç, uçmaya halim kalmadı” demiş. Cıvıl ilk defa böyle bir istekle karşılaşmış, ne diyeceğini bilmemiş. Leyleğin aç gözlerine bakınca kalbi yumuşamış ve “Tabi ki, gel birlikte yiyelim” demiş. Leylek çok sevinmiş, hemen Cıvıl’ın yanına gitmiş ve birlikte yemek yemeğe başlamışlar. Yemek yerken sohbet etmişler, eğlenmişler, gülmüşler. Bu yemek Cıvıl’a da çok iyi gelmiş, sadece karnı doymamış, kalbi de doymuş.

Leylek bir süre sonra enerjisini toplayınca tekrardan uçmaya başlamış, bu güzel yemekler içinde Cıvıl’a çok teşekkür etmiş. Cıvıl, paylaşmanın vermiş olduğu huzurla uykuya dalmış. O günden sonra ormanda ihtiyacı olan bütün kuşlara yardım etmeye başlamış. Paylaştıkça, daha çok arkadaş edinmiş, paylaşmanın sadece yiyeceklerini değil, mutluluğunu da çoğalttığını anlamış. Ormandaki tüm kuşlar Cıvıl’ın bu cömertliğini örnek almış ve hep birlikte daha güzel, daha mutlu bir yaşam sürmeye başlamışlar. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Yorum yapın