Bir varmış bir yokmuş, yemyeşil bahçelerle çevrili küçük, sevimli bir kasabada Ahmet adında tatlı mı tatlı bir çocuk yaşarmış. Ama Ahmet’in çok büyük bir tutkusu varmış: çikolata! Ahmet o kadar çok çikolata severmiş ki sabah kahvaltısında bile çikolatalı ekmek yemeden güne başlayamazmış.
Bir gün annesi, Ahmet’in odasına gelmiş ve “Ahmet, her şeyi çikolata yiyerek geçiremezsin. Sağlıklı yiyecekler de çok önemlidir,” demiş. Ahmet ise gülerek, “Ama anneciğim, çikolata her şeyden daha lezzetli. Brokoli ya da elma mı? Asla çikolatayı bırakmam!” diye ısrar etmiş. Annesi derin bir iç çekip, Ahmet’in inadına sabırla karşılık vermiş.
Ahmet, çikolataya o kadar bağımlı hale gelmiş ki ders çalışırken bile yanına büyük bir tabak çikolata alırmış. Çikolata, Ahmet’i mutlu eder, enerjik hissettirirmiş. Ama zamanla bu alışkanlık ona sorunlar getirmeye başlamış. Bir sabah, Ahmet aynada kendine bakarken yüzünde minik çikolata lekeleri olduğunu fark etmiş. Üstelik çikolatalardan dolayı dişleri de biraz sızlamaya başlamış.
Bir gün okuldaki en sevdiği aktivite günü gelmiş: Spor Yarışı! Bütün çocuklar heyecanla koşup oyunlar oynarken Ahmet de yarışa katılmak istemiş. Ama tam koşmaya başladığında, karnında bir ağırlık hissetmiş ve hızla nefesi kesilmiş.
Diğer çocuklar enerjik bir şekilde koşarken Ahmet, arka sıralarda nefes nefese kalmış. “Ne oluyor bana?” diye düşünmüş üzgün bir şekilde. O an, çikolata yemekten başka hiçbir sağlıklı yiyecek tüketmediği için enerjisinin yetmediğini anlamış.
Eve döndüğünde bu durumu annesine anlatmış. Annesi ona nazikçe, “Ahmet, sadece çikolata yemek seni yavaşlatır. Vücudumuzun sağlıklı yiyeceklere de ihtiyacı var. Renkli sebzeler, taptaze meyveler… Bunlar sana enerji verir ve güçlü olmanı sağlar,” demiş. Ahmet kafasını sallamış ama yine de çikolata sevgisini bırakmak istememiş.
O gece, Ahmet rüyasında çok garip bir dünyaya gitmiş. Bu dünya tamamen çikolatadan yapılmış! Ağaçların dalları çikolata kaplıymış, nehirlerden erimiş çikolata akıyormuş.
Ahmet başta çok mutlu olmuş ve her yeri keşfetmeye başlamış. Fakat bir süre sonra, çikolata nehirleri onu yavaşlatmış ve yapış yapış olmuş. Adım atmak bile zorlaşmış! Üstelik bu tatlı dünyada hiç enerji kalmadığını fark etmiş. O an Ahmet çikolatanın tek başına sağlıklı bir dünya kuramayacağını anlamış.
Uyandığında, Ahmet’in aklı başına gelmiş. Annesine koşarak, “Anne! Çikolatayı azaltmak istiyorum. Hem sağlıklı hem de güçlü olmalıyım!” demiş. Annesi Ahmet’e sımsıkı sarılmış ve ona rengarenk bir meyve salatası hazırlamış. Ahmet ilk başta biraz tereddütle meyveleri yemiş ama tadını çok sevmiş. Her gün daha sağlıklı yiyecekler yedikçe kendini daha güçlü hissetmeye başlamış.
Sonraki spor yarışında Ahmet, arkadaşlarıyla yarışırken artık daha enerjik ve hızlıymış. Çikolatayı tamamen bırakmamış ama dengeli bir şekilde tüketmeyi öğrenmiş. Ahmet artık hem çikolatanın tadını çıkarır hem de sağlıklı yiyeceklerle güçlü kalırmış.
Çikolata Bağımlısı Küçük Çocuk masalı burada bitmiş ve Ahmet, yeni beslenme alışkanlıkları sayesinde her maceranın üstesinden gelirmiş.
Çikolata Bağımlısı Küçük Çocuk masalına benzeyen masallar okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.